5 Ekim 2012 Cuma

Hayat Akıp Giderken...


Düşünmek istemediğim ama düşündüğüm,
Elimi kıpırdatmam deyip omuzlarımda taşıdığım,
Yetiştiremeyeceğimi zannederken üstesinden geldiklerim,
Üstesinden gelmişliğimi takdir etmeyip iş yükü altında ezen patronlarım,
Etkinliklerden tanıştığım güzel dostluklarım,
Ve bu nedenle sık sık adıma gelen paketlerimi taşıyan kargocularım,
Ve yine buna bir anlam veremeyip şaşıran, anlatmaya çalıştığımda ise önce elinizdekini okusanıza diyen ofis arkadaşlarım,
Kütüphaneme sığmadığı için yerlere dizilen kitaplarım,
Yayınlanmayı bekleyen fotoğraflarım,
Düzenlemekten yayınlayamadığım yazılarım,
İzlemek için bir küsür ay önce aldığım ve hala izleyemediğim filmlerim,
06:30 da okula götürmek için yola çıktığım yeğenim,
Öğrencileri o saatte niye ayağa diktiklerini bilmediğim bakanlarım,
Eve dönüşte ise işe yetişmek için yetişmem gereken otobüsüm,
Boş otobüste göbeğiyle göğsünü hiç gocunmadan üzerime abartan bayan yoldaşlarım,
Ve yine aynı otobüste en arkadaki boş koltuğu görüp onca insanı hiç umursamadan hedefe kilitlenen şahin uçuşlu akbaba soyunun evrim geçirmiş kaplumbağa versiyonları,
Hastalıklar,
Doğumlar,
Ölümler,
Ülke meseleleri,
Kardeşin uzun vadeli askerliği,
Gerçekleşmeyen tatil planları,
Bilet bulunamayan tiyatro oyunları,
Yaz bittiği ve kimsenin yolda külah dondurma yalamayacağını düşündükçe içimdeki sevinç çığlıkları,
...
Bla bla bla velhasıl...

Şu çorap söküğü bir türlü bitmedi, tamam diyerek kabullensem de hayat al bir de şu kapağı dene bakalım nasıl duracak üstünde diyor gibi gibi...

Çocuk olmak istiyorum ben...
100 den geriye 2 şer saymak olsun derdim istiyorum...
Öğretmenden gülen yüz aldığım için sevinmek istiyorum,
Annemin beni keseleyerek banyo yaptırdığı zamanlara gitmek istiyorum,
Eski dondurma külahlarının kokusunu özlüyorum,
Bayramda kız kardeşimin elbisesini kıskanarak yeniden ağlamak istiyorum,
Bir bayram daha geliyor ve çocukluğumdaki gibi harçlık istiyorum!
Çocuk olmak istiyorum ben ki, bir kaç insana canlarımın hatırını saymam gerekmeden istediğim gibi konuşabileyim!

Ve,
Hayat akıp giderken,
Kendi annem gibi,
Olabilinirse belki daha ileri,
Özverili ve güvenli,
Ellerinden tutup okula götürmek,
Konuşmayı yeniden öğrenmek,
Etkinliklerime onunla katılıp,
Onun için aktiviteler düzenlemek,
Hasta olduğunda uyuyamamak,
Öğrenimi için planlar yapmak,
Olur ya torunlarımı görmek,
(...)
Velhasıl,

ANNE olmak istiyorum ben...

Sevgiyle,

5 yorum:

  1. Canım ne güzel ifade etmişsin. Hepimizin dertlerini dile getirmişsin. Allahım gönlüne göre versin inşallah, güzel,sağlıklı,mis kokulu bir bebiş nasip etsin sana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canımmm, çok tşk ederim, güzel haberleri fısıldarım artık sana =)
      bu arada yakışıklı nasıl oldu? iyileşti mi, balonlarını patlattı mı =) hepsini merak ediyorum, kocaman sarılıp öp benim yerime...
      sevgiyle,

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim Şirincim çok şükür iyi şimdi, balonlarımız odasında yatagının başında duruyor(fotolarını bloguma koydum bile) tabiki öperim o da seni kocaman öpüyormuş..

      Sil
  2. Allah gönlüne göre versin canım, Dilerim tüm dileklerin gerçek olur.Ben son zamanlarda çok sulu göz oldum,yazdıklarını okurken de çok duygulandım. Hepsine katılmakla birlikte şu dondurma yalama meselesine çok sinir oluyorum ben de:) Dondurma severim o ayrı:) İnş. en kısa zamanda sağlıklı,güzel bir bebişin olur,sağlıkla,huzurla,mutluluka büyütürsünüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oh, balım en kısa zamanda çok daha büyük mutluluklarla seninde güzel haberlerini alalım inşallah da blogdaşlar olarak çeyiz hazırlıklarına başlayalım, olmaz mı? olabilir =)
      güzel duaların için de çok tşk ederim canım benim...
      öpüyorum,

      Sil

dosttan nameler...