15 Ekim 2012 Pazartesi

İlk Mim Heyecanı...

Eveeeeet,
Sonunda bu heyecanı bende yaşıyorum, çünkü mim'lendim ben!
Tatlı bloggerım Zeynep'in Sandığı bana Okuma Köşesi'ni paslamış, bende zevkle ve birazda kitaplığımın dağınıklığıyla karşınızdayım... Neden düzensiz sorusuna gelince, yeni yerleştirilen bir odada rahatsızlığımın geçip de düzenlenmesini sabırla bekliyor, tabiki bende...
Ve n'olur, lütfen, hatta tüm insani yardım çağırısına ilişkin cümlelerin arka arkaya sıralandığını düşünüp bana dua eder misiniz? Çünkü omuriliğimin kafamın tepe noktasından bir kağıt gibi ortadan ikiye ayrıldığını hissetmeme neden olacak kadar rahatsızım :S

Ve gelelim evimin en rahat okuma köşesine =)

Tataaaaaam =)

Edi ile Büdü'nün sizlere selamlarını iletmezsem olmaz...

Hani 
ah bir 18 olsam dediğim dönemlerde 
hangi boyuta geçeceğimi heyecanla merak ettiğim zamanlardaki gibi, 
30 umda ahhh bir mimlensem diyerek geçiştirdiğim günlerin vuslatına erdim sonunda...

Sevgiyle ve sağlıcakla kalın,

Çok çok öptüm! =)

Hamiş:
Pasladığım Mimlere gelince,




9 Ekim 2012 Salı

Duydum Duyurdum...

Canlarım ciğerlerim,
Dostlarım izleyicilerim,
Ay geçmesin ki Kitap Kurdu Böjük' ümüz bir çekiliş düzenlemesin...
Evet abilerim ablalarım,
Yine yeniden,
Çekiliş için,

Buyrun sizlerde gelin =)
Sevgiyle,
Esen kalın...




5 Ekim 2012 Cuma

Hayat Akıp Giderken...


Düşünmek istemediğim ama düşündüğüm,
Elimi kıpırdatmam deyip omuzlarımda taşıdığım,
Yetiştiremeyeceğimi zannederken üstesinden geldiklerim,
Üstesinden gelmişliğimi takdir etmeyip iş yükü altında ezen patronlarım,
Etkinliklerden tanıştığım güzel dostluklarım,
Ve bu nedenle sık sık adıma gelen paketlerimi taşıyan kargocularım,
Ve yine buna bir anlam veremeyip şaşıran, anlatmaya çalıştığımda ise önce elinizdekini okusanıza diyen ofis arkadaşlarım,
Kütüphaneme sığmadığı için yerlere dizilen kitaplarım,
Yayınlanmayı bekleyen fotoğraflarım,
Düzenlemekten yayınlayamadığım yazılarım,
İzlemek için bir küsür ay önce aldığım ve hala izleyemediğim filmlerim,
06:30 da okula götürmek için yola çıktığım yeğenim,
Öğrencileri o saatte niye ayağa diktiklerini bilmediğim bakanlarım,
Eve dönüşte ise işe yetişmek için yetişmem gereken otobüsüm,
Boş otobüste göbeğiyle göğsünü hiç gocunmadan üzerime abartan bayan yoldaşlarım,
Ve yine aynı otobüste en arkadaki boş koltuğu görüp onca insanı hiç umursamadan hedefe kilitlenen şahin uçuşlu akbaba soyunun evrim geçirmiş kaplumbağa versiyonları,
Hastalıklar,
Doğumlar,
Ölümler,
Ülke meseleleri,
Kardeşin uzun vadeli askerliği,
Gerçekleşmeyen tatil planları,
Bilet bulunamayan tiyatro oyunları,
Yaz bittiği ve kimsenin yolda külah dondurma yalamayacağını düşündükçe içimdeki sevinç çığlıkları,
...
Bla bla bla velhasıl...

Şu çorap söküğü bir türlü bitmedi, tamam diyerek kabullensem de hayat al bir de şu kapağı dene bakalım nasıl duracak üstünde diyor gibi gibi...

Çocuk olmak istiyorum ben...
100 den geriye 2 şer saymak olsun derdim istiyorum...
Öğretmenden gülen yüz aldığım için sevinmek istiyorum,
Annemin beni keseleyerek banyo yaptırdığı zamanlara gitmek istiyorum,
Eski dondurma külahlarının kokusunu özlüyorum,
Bayramda kız kardeşimin elbisesini kıskanarak yeniden ağlamak istiyorum,
Bir bayram daha geliyor ve çocukluğumdaki gibi harçlık istiyorum!
Çocuk olmak istiyorum ben ki, bir kaç insana canlarımın hatırını saymam gerekmeden istediğim gibi konuşabileyim!

Ve,
Hayat akıp giderken,
Kendi annem gibi,
Olabilinirse belki daha ileri,
Özverili ve güvenli,
Ellerinden tutup okula götürmek,
Konuşmayı yeniden öğrenmek,
Etkinliklerime onunla katılıp,
Onun için aktiviteler düzenlemek,
Hasta olduğunda uyuyamamak,
Öğrenimi için planlar yapmak,
Olur ya torunlarımı görmek,
(...)
Velhasıl,

ANNE olmak istiyorum ben...

Sevgiyle,

17 Ağustos 2012 Cuma

Mutluluk Dediğin Nedir?

Ahh, 
mail box' ımın dili olsa da anlatsa benim yerime... 
Yada 
"ptt kargom nerede?" linki tıklanma rekorunu bir günde kırıp kırmadığını ölçebilse büstümü diker miydi merak ediyorum... 
İki haftadır yoğun günler geçiriyorum haliyle sizlerde öylesinizdir, bir yandan bayram telaşesi, işler yetişecek mi koşturmacası, bunların üzerine ilaveten de etkinlikler, hele de benim gibi abarttıysanız, kime ne gitti acaba karıştı mı diye meraktan kendinizi yiyorsanız ooh günler geçmez kargolar gelmez...
İftarla sahur arasını hiç karıştırmıyorum zaten canlarım =))

***

Gelelim güzelliklerime, ama yinede herşeye rağmen dün çok güzel bir gündü, bir anda iki kocaman paket görünce bende dahil olmak üzere ofis arkadaşlarım baka kaldık, şımardım mı evet, utandım mı sanırım cıx, kötüyüm ben kötüüüüü! =)

Eveeet ilk hediyelerim çok sevgili Rüzgar'a doğru nun 2. kitaplaşma etkinliği sonuç öncesinde bir kaçımızın aklını çeldiğini "Ultra Mini Veri Sıpeşil Hediyeleşme Etkinliği" nden =)) 


Sevgili Eda'nın yollamış olduğu tarçınlar paketin misler gibi kokmasını sağlamış, emeğine ve yüreğine sağlık canım... 
Herşey güzel gönlün gibi olsun...
Benim paketim mi?
Buyrun =))

***

Sıradaki güzelliğimiz de herşey den bir tutam ın düzenlemiş olduğu kitaplaşma etkinliğinden,
Sevgili Kahve Kokulu Kitap & Tuğçe =))
O kadar çok mailleştik ki, umarım rahatsızlık vermemişimdir diye her defasında yenilemekten kendimi alamıyorum... 
Ama çok tatlı, pek bir kibar arkadaşımın benim için emek harcayıp gönderdiği ganimetlerime gelince, 
hadi buyrun...


Bir fazlalık farkettiniz mi? ben bir tane beklerken üç tane gönlümü şenlendiren kitap çıktı karşıma, mini rujlarıma ayrı bayıldım, göz kalemi ve rimel de cabası... hele o balzam, Allah'ım o nasıl bir koku, ye beni diye bağırmıyor dersem yalan söylerim... Şaşkınlığımın arttığı en önemli noktadan biri az aşağıda, diğerini de fotoğraflamayı unuttum =( görmüş olduğunuz nazar boncuklu bilekliğin etrafı gümüş olanından bende de mevcut... Demek ki zevk uyuşması böyle bir şey, birileriyle uzakta da olsa aynı duygu ve düşünceleri paylaştığımı bilmek beni ayrı mutlu etti...
Diğeri mi? İşte karşınızda...


Sağdakiler bana ait, soldakiler de sevgili Tuğçe'den bana gelenler...
Canım öpüyorum seni kocaman,

Aaaa unutmadan benim hediyelerim için sizi böyle alayım =))

***

Vee şimdilik sonuncusu, şimdilik diyorum dikkat edin ;)

Madam Dö Gonc un bardaklaşma etkinliğinden, sevgili Selin...
Uzun maillerin ardından kargomu gönderdiğinde duydum sesini, kargomun geldiği teyidini de tabiki... Selin'i bilmem ama gidip de paketi gördüğünde ne hissedecek düşüncesi daha çok heyecanlandırdı beni... Bende ertesi gün aldım zaten hediyesini... 
Güzel gönlü Edirne'den İstanbul'a neler uçurmuş görelim...

 
Göznuru ve benim için özel uğraşılmış paketim bir harika, nerde nasıl kullansam diye dünden beri düşünüyorum.

Sevgili Elif'in gönderdiği Yeşil Peri Gecesi' nin ilk kitabı sayılabileceğini duymuştum bir blogdan ve almam gerektiğini yazmıştım...

Düşüncenin inceliğine hayran oldum canım, hiç beklemediğim benim için gerçek bir hediye oldu...
Bi de sanırım sayende bende senfonimi buldum =))


Kucak dolusu sevgilerimi ve dostluğumu gönderiyorum sana...

***

Ben gelecek paketleri bekleye durayım, 
benim paketlerim gitmiş mi diye ortalığı telaşeye vereyim...
Kendi mutluluğumun peşine takılıp giderken diğer blog arkadaşlarımın da etkinlik sonuçlarını gördükçe seviniyor, onların vasıtasıyla yeni izlenimler de kazanıyorum...

***

Postumu bitirirken,

Hayatta keşke dediğiniz, aklınıza gelen hatta hayal bile edemediğiniz tüm güzelliklerin ve o güzellikleri yaşamak istediğiniz insanların daima yanınızda olması dileğiyle...
Sağlıklı, mutlu, huzurlu 
nice bayramlar,
nice dostluklar,
nice etkinlikler,
nice niceler =)))

Her birinizi dua ile Rabb' ime emanet ediyorum,
Sevgiyle,








4 Ağustos 2012 Cumartesi

Kadraja Takılanlar...

Yeni aldığım kitaplarım her zaman yerleştirilene kadar televizyonun yanında durur... 
Bende bir süre önce aldığım Can Yayınları'nın indirimli kitap kampanyasındaki ganimetlerimi haaaaalihazırda kütüphaneye yerleştiremeyip izlediğim filmde de çok hoş kareler görünce neden kadraja hapsetmeyeyim diye düşündüm... 

Sizlerde denemek istemez misiniz?


Görmüş olduğunuz sırt Keira Knightley'e ait... 



Film : Tehlikeli İlişki ' 11
Yönetmen : David Cronenberg
Tür : Dram / Gerilim
Özet : 
1904 yılında geçen hikaye, psikanalist Carl Jung ile hastası Sabina Spielrein arasında doktor-hasta ilişkisiyle başlayan ve daha sonrasında ise Freud'un da dahil olacağı çalkantılı bir ilişkiye dönüşen bir aşk üçgenini anlatıyor. Evli ve eşi bebek bekleyen Carl Jung, akli dengesi yerinde olmayan Sabina üzerinde Freud’un tartışmalı tedavi yöntemini ilk kez uygular; fakat tedavi ilerleyen aşamalarında Sabina ile yakınlaşmaktan kaçamaz. Bu üçlü ilişki gerilimi artırırken, Freud ve öğrencisi genç Jung'un arası da açılacaktır. 

Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung gibi psikanaliz dünyasının iki büyük ismini aynı çatı altında buluşturan yapımda Cronenberg'in vazgeçilmez oyuncularından Viggo Mortensen Freud'u, Michael Fassbender Jung'u, Keira Knightley ise Sabina Spielrein'i canlandırıyor.

Film, John Kerr'in "The Talking Cure" adlı oyunundan, Oscar ödüllü senarist Christopher Hampton tarafından sinemaya uyarlandı. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışan film, eleştirmenlerden de büyük övgü topladı.

Hediyelerim Ve Hediyelerim...

Ofiste bu sabah temizlik var, e haliyle bende bugünü kendime dinlenmeye ve uzun zamandır ertelediğim blog arkadaşlarımın düzenlediği etkinlikten gelen hediyelerimin resimlerini yüklemeye adadım... Umarım cümle mantıklı olmuştur, çünkü şimdiden iftarı dört gözle bekliyorum, sanırım vücudumdaki su oranı tükendi ayıptır söylemesi suyla yaşıyorum =)

Eveeet giriş kısmını kısa keserek yoğunluğu gelişme aşamasına verelim diyorum...


Sevgili " bakımlı olmaktır aşk " blogunun sahibesi Merve'min etklinliğinde hediye almak için eşleştiğim (diyorum çünkü önceki postlarımda da belirttiğim gibi siz x kişiye hediye alıyorsunuz, y kişi de size alıyor =)) Liu dan gelen hediyelerim...


Pratik bilgileri görünce yeni evli bir insana alınabilecek en makbul hediye diyerek mest oldum =)) Buradan bir kez daha Merve ve Pakize'ye kucak dolusu sevgi ve öpücük yolluyorum... 


Ve bu da Ülfet için hazırladığım paketim... Biraz acemilik var tabi, tanımadığım birine ilk defa böyle bir paket yollamanın şaşkınlığı ile ne göndereceğimi şaşırdım sanırım... Umarım kendisi de beğenerek kullanmıştır...
Bir kucak dolusu sevgi de Ülfet'e... Öpüyorum çok...

***


Sıradaki hediyelerim şuan ikinci etkinliğini başlatan sevgili "rüzgara doğru" nun ilk etkinliğide eşleştiğim yazar olmak isteyen arkadaşım "Ve Ben " yani Selim'den... Paketin üzerine iliştiren "beklentinden fazlasını bulursun" ibaresi hafif kalmış, ayrıca yolladığı mektup hala kitaplarımın arasında... Umarım hayatta sana beklentilerinden fazlasını sunar Selim'cim...

Hamiş: 
Rüzgara Doğru'nun etkinliğine katılmak için son gün 15 Ağustos, sizleri de aramıza bekler, aynı heyecanı ortaklaşa yaşamak isteriz =))

***


Eveeeet gelelim en heyecanlı etkinliğimize, birbirimize ulaşmamız kadar hediyeleri göndermemiz de heyecanlı oldu diye düşünüyorum ben... "keşke gerçek olsa" nın düzenlediği etkinlik kapsamında tanıştım "prenseslik benim neyime" blogunun sahibesi Elif ile... İçi içine sığmayan, tatlı mı tatlı, bal mı bal bir kardeş kendisi, mailleşmek yetmedi üstüne bol bol msjlaştık da, biraz canım sıkkındı haliyle başını ağrıttım dertlerimin üstünden hafifçe geçerek, dinledi sağ olsun, dinlemese ne yapacak ki, yazmışım satırlar dolusu merakından okur insan hiç olmazsa, herhalde, sanırım =)) ama gerçekten çok sevdim ben kendisini, hep dualarımdasın Elif'im... Seni üzenlerin Allah ne olmaları gerektiğini biliyor, sıkma tatlı canını =)))


Ayh işte böyle, bi başlayınca susamıyorum, parmakcıklarıma engel olamayorum, klavyenin üstünde kayıııp gidiyor tuşlarla büyük aşk yaşıyorlar... 


Veeee yine beni mahcup eden bir paket daha... 


Uyum hakkında sizler ne düşünüyorsunuz? Bence de mükemmel... Kitap için çok hevesliyim çünkü ilk Ayfer Tunç kitabım olarak kütüphaneme ekleme sevincini yaşıyorum... Takip ettiğim bloglarda çok fazla methini duydum umarım okuduktan sonra bende herkes gibi diğer kitapları için sabırsızlanırım... Fakat önce Kapak Kızı'nı alıpokumam lazım, şöyle ki takip ettiğim bir blog sahibesi kitabın devamı niteliğinde olduğunu yazmış...


İşte ojelerim, ben tesettürlü bir bayan olduğum için bu kadar renkli oje kullanamıyorum ama h.sonları evde kendi halimeyken sürüp sürüştüreceğim bir de tatil beldesinde... 
Olamaz mı? Olabilir...


Evimde minik bir kupa cennetim var... İçlerinde en tatlılarından biri de bu baygın kedişler... Kullanmaya kıyamıyorum ama her gün görmeden de yapamıyorum...


Son olarak notlarımız, dileklerimiz...
Canım, 
Seninle tanışmak gerçekten çok güzeldi... 
Umarım en kısa zamanda neşe saçtığın yazılarını okuma fırsatı bulurum...
Gözüm üstünde haberin olsun...
Öpüyorum...

***

İşte böyleyken böyle...
İnsan sıkıntılarından bir nebze de olsa uzaklaşıyor bu sayede... Mutsuz ve yalnız hissettiğim zamanlarımda hepiniz bana ilaç gibi geldiniz... 

Duacınızım,
Rabbim'e Emanet Olun...
Sevgiyle,











31 Temmuz 2012 Salı

Bir Dilek Tut...

Sabah mahmurluğunu üzerimden atayım derken sevgili Serrose'un facebook sayfasında gördüm ilk olarak... Linki tıkladım ve karşıma Nevşehir'den 1013 tane melek çıktı, her birinin gözlerinde ki heyecanı tahmin edebiliyorsunuz, kadraja gülücükleri sığamıyor neredeyse ama içlerinde mahçup duranlarda yok değil tabiki... Ufaktan incelemeye başladım dileklerini, kimisi bisiklet, kimi yüksek topuklu ayakkabı, kimi abiye, fotoğraf makinası, barbie bebekler, saç şekillendiriciler, hele ki orjinal imzalı forma isteyenler vs. vs. vs... Gönlüm kırıldı keşke dedim, maddi durumum çok şükür iyi ama keşke dedim yinede, iyinin de iyisi olsaydı da her birinin dileğinin ucundan tutabilseydim... Ben bütçeme göre birkaç dileğin gerçekleşmesi için kanatlarımı taktım, belki sizlerde eşlik etmek istersiniz...

Hakkımızda hayırlı olan tüm dileklerimizin gerçekleşmesi dileğiyle,

Saklı kalmış dualar ve büyük gülüşler için lütfen buraya...



Hamiş: 
1013 melek için gerçekleştirilen henüz 49 dilek mevcut... 
Eylül sonunda Capitol Dilek Ağacının teslim edeceği dileklerin karşılığında adreslerinize o minik parmakların yüzlerinde gülümseme, gönüllerinde mutlulukla sizlere yazacakları teşekkür mesajlarınızı da alabileceksiniz...





5 Temmuz 2012 Perşembe

Can Yayınları' na İndirim Geldi Hanım...

Herkese yeniden merhaba,
04/07/12 itibariyle başlayan Can Yayınları' nın 5 TL'lik kitap kitap indiriminden aldıklarımı şuan isimsel olarak paylaşmak istiyorum... Olur ya sizlerinde elleri belki bu kitaplara gider... Ayrıca belirteyim geneli eski yayınlar, Paulo Coelho'nun son çıkan birkaç kitabı güncel, mesela bir Ayfer Tunç, bir Kenzaburo Oe' yi göremedim =) Görenler görmeyenlere söylesin, dua ederim... Valla bak ;)

Öncelikle belirteyim, kaç kitap aldığımı hatırlamıyorum ilk başta, taaa ki eşim gelip " canım bunların hepsini mi alacaksın, e hadi daha kaldı mı alınacak " diyip benden de " :S hönk " ifadesi gelene kadar...Ayy kaba mı oldu, ama surat ifadem aynen o şekildi, " nasıl yani fazla mı olmuş " gibi cümleler bikaç sanise sonra geldi, kendime geldikten sonra yani...
Velhasıl kelam, uzun kelime kalabalığının kısası hepi topu 7 kitapla noktaladım alışverişimi...
Ama bu sadece bi başlangıç...

Ganimetlerim;

* Paulo Coelho & Kazanan Yalnızdır
* Paulo Coelho & Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım
* Carolyn Parkhurst & Babil Köpekleri
* Jody Shields & Görgü Tanığı İncir
* Lise See & Kar Çiçeği Ve Sırlar Yelpazesi
* Roald Dahl & Kancık
* Susanna Tamaro & Sonsuza Kadar

İşte böyle, bıraktıklarımı da yazmak isterdim ama mesaiye devam etmeliyim...

Hamiş:
Bana ve aileme dua eder misiniz? Bugünlerde zor günler geçiriyoruz, en çokta yeğenim için, herkes başının çaresine bi şekilde bakabilir ama o henüz hayata tutunup, kararlar alıp, verilen kararlara tepki göstermek için çok küçük... Bir de kardeşimin askerliğinde acemiliği bitti, şimdi beklemedeyiz, bu karmaşık günlerde nereye düşecek diye, Allah'ım herkesin yavrusunu, kınalı kuzusunu korusun...

Rabbime Emanet Olun,
Sevgiyle,





Biri Bana Mı Seslendi?

Henüz resimlerini ekleyemesem de geçmiş günlerimi hafiften bir yad edeyim dedim, aslında azıcıkta dedikoduya geldim...

Öncelikle efendim, 
"bakımlı olmaktır aşk" ın etkinliğinde tatlı bi blog sahibesiyle tanıştım, etkinlik sonucu o kadar ilginç ve orjinaldi ki küçük bi karmaşa yaşandı, siz x kişi oluyorsunuz, y arkadaşınızdan hediye alıyorsunuz ama z arkadaşınıza hediye gönderiyorsunuz... umarım özetleyebilmişdir. 3 tatlı bayanla bol sohbetli bir etkinlik oldu benim için, hediyemi ve hediyemi =) güzelce fotoğrafladım ama vakit bulup ekleyemedim...

Sonrasında efendim,
"rüzgar'a doğru" nun etkinliğinde eşleştiğim arkadaşla hediyeleştik, aynı şekilde onlarıda kadraja hapsettim fakat küçük bi sorun yaşadık... yurtiçi kargonun bitmek tükenmek bilmeyen sorunları nedeniyle gerilim dolu anlar yaşadık, kırdığımı sanmıyorum ama çok kırıldığımı biliyorum ve çokta sinirlendim, ithamlar çok asab bozucuydu, mevzu ne mi? kargo firması peşin ödeme dendiği halde her zamanki gibi alıcı ödemeli olduğunu belirtiyor eğer kaba tabir yerseniz aynı kargoyu siz de ödüyorsunuz... arkadaş kargo parasını ödediği için baya bi gergindi, bende bana söylediklerinin sinirini arayıp müşteri temsilcisinden çıkardım... sorun dün halloldu umarım bir ders almıştır... ben ve çalışma arkadaşlarım müşteri temsilcisinin de dediği gibi "eğer sorun yaşamak istemiyorsanız kargonuzun üzerine kendiniz peşin ödeme yazın" cevabına, "oldu tatlım istersen kargoyuda ben götüreyim" cümlesiyle yanıt verdik, şaka gibi... bla bla bla kısacası, sorunsuz bir kargo için herşeyi pakete siz yazın, benden söylemesi... =))

Daha sonrasında efendim,
"kitap bahçesi"nin düzenlediği etkinlikte de arkadaşa bi türlü ulaşamadım, en sonunda baktım blogda bi paylaşım yapmış altına not düştüm, onca mailime cevap alamamak sinir bozucuydu (gerçi ben niye üstelediysem, çamurluğuma sağlık =)) neyse o da arkadaşın tatile gideceği için müsait olmadığını söyleyerek neticelendi... sağlık olsun, etkinleşemediğime mi yoksa tatile gidemediğime mi yanayım bilemedim... oturdum soğuk su içtim =))

Biraz daha sonrasında efendim,
"keşke gerçek olsa"nın etkinliğinde ki arkadaşımın kargosunuda bu sabah paketledim, tabi üstüne peşin ödeme yazısını eklmeyi unutmadım merak etmeyin, hatta yetmedi hızımı alamadım bi de mail attım arkadaşıma bak dedim böyleyken böyle dedim, aklında olsun dedim, öptüm falan fişman...

Etkinlik güncem böyle geldi geçti... 
Umarım herkes gönderdiklerimden memnun kalmıştır, yüzlerinde mutluluk belirtisi oluşmuş, beni güzel bi anı olarak hafızalarına kaydetmişlerdir.

Hamiş:
İnterneti bir tek ofiste kullanabiliyorum, yeni evliliği atlatalı yedi ay olmuş olsada henüz eve internet veya telefon bağlatmadık... sanırım sorunu şu vınn zımbırtılarıyla hallediz en sonunda... o zamana kadar hepinizi takipteyim, beni özleyin anacım...

Sevgiyle,

5 Haziran 2012 Salı

Duyduk Duymadık Demeyin, Üzülürüm...

Kitap Bahçesi' ni sanırım benim blogumda duymayan yoktur, olurda atlanılmıştır diyerek bende bir yaygara koparayım dedim... Üst üste aktifleştirilmiş

Çekiliş 2

Çekiliş 1



için yine biz takipçiler klavyeleri aşındırdık, peki siz neyi bekliyorsunuz?


Hamiş: Çekiliş 1 katılım son tarihi 10/06/12
         Çekiliş 2 katılım son tarihi 10/07/12

Evet pamuk eller klavyelere, umarım sizlerde kendi bloglarınızda yayınlamışsınızdır...

Selam ve Sevgiyle.

Gönül Sohbet İster'se Bahane Neydi?

Canım, biricik, tatlı izleyenlerim...
Beni yalnız bırakmadığınız için çok tşk ederim, ufacık küçücük miniminnacıcık grubum... Sayımız şimdilik beş, ben öyle yüzleri bekleyemiycem =)) mümkünse sizlerden sizlere ulaşabileceğim birer mail adresi istiyorum, ne gerek var demeyin gönlümden geçen minik hediyeciklerinizi göndermek istiyorum... Az çok kimlerin nelerle ilgilendiğini anladım, öğrendim, bende sizin niyetlerinize karşılık kendi sevgimi sunmak istiyorum arzu ederseniz... Ayrıca aklımda bir fikir var fakat dediğim gibi hoşunuza giderse uygulamak için umarım eksikleride siz tamamlarsınız...
Etkinlik adı altında insanların yoğun taleplerine karşılık, mesela 50 kişilik gruplardan ya hepsi gönlünden geçeni yada içlerinden 10 tanesini kurayla belirlesek, hediyeler blog sahibesinde toplansa ve tüm etkinlik katılanları arasında yeniden bir çekiliş yapılıp kazanana o hediyeleri göndersek, nasıl olur? Düşünsenize ben tanımadığım birine hediye yolluyorum veya o hediyeyi kendime armağan etmiş bile olabilirim =)) Nacizhane fikrim bu kadar şimdilik, yemek molam bitti, işime dönmem gerek, düşüncelerinizi merak ediyorum, hemde çok...

Hepinizi çok öpüyorum,
Hepinizi çok seviyorum,
Hepinize duacıyım,

Sevgiyle,
oSo...

1 Haziran 2012 Cuma

Aranızda "Nikon" Sevmeyeniniz Var Mı?

Bugün yoğun vergi dönemlerini geride bıraktığımız bi gün ve bende bunu fırsat bilerek kendimi dinlenmeye, dinlenirken de blog incelemeye adadım, bakın bu sefer de ne buldum...

Olur ya sizlerinde hayallerini süsler, üstüne bir de kazanırsınız, vesile olduğum için deklanşöre bastığınızda beni de anarsınız...
Olamaz mı? Olabilir...

Detayları aşağıda belirtiyorum...
Fotografium Nikon D3200 Profesyonel Fotoğraf Makinesi Hediye Ediyor. Siz de katılın Nikon D3200Lowepro Çanta (DSLR Video Fastpack 250 AW Sırt Çantası) ve Slik Tripod (Slik 500DX Tripod) kazanma şansı elde edin.

http://goo.gl/ciXjD?ref=1649 adresini ziyaret ederek detaylı bilgi alabilirsiniz.

Hayat Mutlu Olduğunuz Kadar, Mutlu Edebildiğiniz Anların Toplamıdır...

Ah ben blog acemisi...
Henüz fırsat bulup planlarımı gerçekleştiremediğim minik blog dünyamda "canım sağolsun" diye kendimi teselli ederken sizlerle bir heyecanı paylaşmak istedim... Kitaplaşma etkinliğini duymayanınız kalmamıştır sanırım, hele blog takipçisiyseniz ve benim gibi her defasında geç kalmışsanız buyrun size http://ruzgaradogruu.blogspot.com/2012/05/kitaplasma-etkinligi.html... gülümseyen, mutluluk duyan herkesin katılımcı olması temennisiyle...

Hamiş: Dualar küçük ayrıntılarda gizlidir...
Sevgiyle,

18 Mayıs 2012 Cuma

Selam ve Sevgi ile...


Haydarpaşa / Filler İçin Su & Sara Gruen

Blog'uma Not ;Ne yazsam, nasıl bir günce izlesem diye çok düşünüyorum (hâlâ)... Sanırım akışına bırakıp ruh halime göre hareket etmek en güzeli, tabi şimdilik sen ve ben varız, kim bilir belki yeni dostlar da ediniriz.
sevgiyle,